ŞEYH ALİ SEMERKANDÎ HZ. (K.S) ATFEDİLEN
«SACAYAĞI»
Evliyaullah'tan Şeyh Ali Semerkandî Hazretlerine ait ve O'nun keramet eserinden ve alâmetlerinden olan "Sacayağı"
"Sacayağı" Ateş üzerine tencere, kazan ve benzeri gibi kap oturtmaya yarıyan üçgen şeklinde üç ayaklı (demir, çelik ve emsali maddeden yapılmış) destek görevini yapan eşyaya denir.
Evliyaullah'tan Şeyh Ali Semerkandî Hazretlerine ait olan ve O'nun keramet eserinden ve alâmetlerinden bulunan bir sacayağı da Çamlıdere'de «Şeyh Ali Semerkandî Külliyatında» mevcut ve mahfuz idi.
Bu sacayağı özellikle manevî açıdan diğer sacayaklarına benzememekte, Şeyh Ali Semerkandî Hazretleri'nin hatırası olarak asırlardır korunup elde tutulmakta, halk tarafından ziyaret edilmekte, bu konuda dikkati çeken rivayetler belgelenmekte ve sacayağının manevî bir müessirat içinde bulunduğu gün ışığı gibi ortada gözükmektedir.
Sacayağı Şeyh Ali Semerkandî'nin malzemelerinden ve eşyalarından biridir, onun keramet alâmetidir.
Çatak'tan attığında Çamlıdere'ye düşmüş, bir ayağı kırılmış ve bundan böyle Şeyh Ali Semerkandî'nin Çamlıdere'de kalmasına vesile olmuştur.
Kırık ayak Sacayağının bir parçası olarak yanında bulunmaktadır.
Vaktinde ilgililer Sacayağını kontrol ve tetkik etmişler, fakat muayene esnasında kesin bir teşhis koyamamışlardır.
Şeyh Ali Semerkandî'nin türbesi olsun, Sacayağı olsun, suyu olsun ve diğer nakledilen kerametleri olsun, hayat öyküsü olsun alınacak ibret dersleri ile dolup taşmaktadır.
Türbesi, suyu ve Sacayağı görülmeli, onlardan ibret dersi alınmalıdır. Türbenin kabir ziyareti usulü tahtında ziyareti yapılmalı, İslâm'ın kabul etmediği bidatı seyyielerle hareket etmemelidir.
Çeşitli konularda makamların, belirli yerlerin, türbelerin ve kabirlerin ziyaretçileri önceden bilgili hale geldikten, imanlı âlimlerden ziyaret usullerini öğrendikten sonra ziyaretlerini icra etmeleri gerekir.
Halkın bu konuda inandırıcı bir şekilde dikkati çekilmeli, âlimler irşad görevlerini zamanında ve zemininde yerine getirmiş olmalıdırlar.
Sacayağı günah ve sevap tartan bir terazi değildir «Onun içinden geçen günahsız, geçemeyen günahkârdır» diye bir kayıt ve bir emir yoktur.
Böyle bir düşünceye hiç bir Müslüman itibar etmemelidir. İslâm dinine aykırı bir harekette bulunmayı amaçlayan Sacayağı hakkında yanlış hareket ederek Şeyh Ali Semerkandî'nin ruhunu hiç bir kimsenin incitmeye hakkı yoktur.
Şüphesiz Sacayağı saygı ile ziyaret edilir ve keramet alâmeti olan bu harikadan ibret alınır.
Bilhassa Şeyh Ali Semerkandî Hazretlerinin geride bıraktığı ve hediye ettiği hatıralar batıl görüşlerin kabarıp gitmesine, istismar konusu edilmesine terk edilemez. Bu kıymetli hatıralara sahip çıkıp hak olan bir seviyede tutmak gerekir.
Çataktan atınca Sacayağı kırılmış idi
Onun için burada kalmış idi
Başına çok şeyler gelmiş idi
Kendi mevt olup suyu şifâ kaldı.
Şeyh Ali'yi ziyaret yaparlar
Gelip Sacayağına bakarlar
Meraklanıp sorarlar
Hem ondan ibret alırlar.
Sacayağı (manen) mücevherdir paha biçilmez
Şeyh Ali'ye aittir inkâr edilmez
Andaki hikmet nedir bilinmez
Sahibi (H. 862 de) mevt olmuş bir şey denilmez.
Ne demirdir, ne bakır, ne toprak
Ne çekiç görmüş, ne örs; olmuş elle sıkmak
Marifettir onu böyle yapmak
Kıymetini bilir bunu yapan ancak.
Sacayağına asla olmaz tapmak
Taparsan olur yoldan çıkmak
Ondan ancak gerek ibret almak
Olmaz ona da kem gözle bakmak.
Daiyane (Sacayağına ait belge): H. 1290 (yüze yakın imza ve mühür tahtında). Kaynak: Hüseyin AŞIK -Şeyh Ali Semerkandi (k.s) Hayatı be Menkıbeleri İlim Yayınları