ŞEYH ALİ SEMERKANDİ HAZRETLERİNİN ESERLERİ
Şeyh Ali Semerkandi’nin Çamlıdere’de tefsiri, memkıbeleri ve benzeri kayıtları vardı.
Vaktile bu eserler o devrin Osmanlı padişahına götürülmüş, padişah memnun kalıp ilgi göstermiş ve eserleri kendine takdim edenlere ikram ve izzette bulunmuştur.
Padişahın etrafındaki devlet erkanı ve o günün Şeyhü’l-İslam makamında bulunan İslam alimi ve öbür ülema yakınlık duyup Şeyh Ali Semerkandi’nin Çamlıdere’de yattığını tasdik ederek kayıtlara intikal ettirmişlerdir.
Padişahlıkça gönderilen tahsisat H. 1330 senesine kadar Çamlıdere’ye gelmiştir.Umumi harp çıkıp seferberlik ilan edilince herşey sona erdi, tahsisat kesildi.Bundan sonra Osmanlı İmparatorluğu belini doğrultamadı, olanlar oldu, ülkenin çehresi değişti, eserler olsun, kayıtlar olsun bilinmezlik içinde tarihin meçhul sayfalarına gömülüp gitti.
Şeyh Ali Semerkandi ile ilgili “Barü’l-Ulüm” adında gayri matbu tefsir vardır.Hatta zatına has menakıbı var idi, belirli zevat tarafından görülüp okunmuştur.
Fakat M. 1926 tarihinde büyük bir yangın çıkıp birkaç ev hariç Çamlıdere’yi yer ile bir etti.Yangın karşısında herşeyini (kül olup) savrulmaya terkeden Çamlıdere Şeyh Ali Semerkandi hakkındaki eserleri ve kayıtları da (birkaçı hariç) ateşler içinde kül olup gitmekten kurtaramamıştır.Onun için deniliyor ki zikri geçen kıymetli zatın yazılı ve kıymetli belgeleri, menkıbeleri evlerle birlikte yanmış ve kaybolmuştur (20).Lakin eldeki belgeler yeteri kadar tatmin edicidir.
(20) Nakil: Çamlıdere’de Sakin Ahmet oğlu Hasan Fazlı (pederi merhum Ahmedi Bircan’dan naklen).