Şeyh Ali Semerkandi Hazretleri zamanında Ankara ve civarı
ŞEYH ALİ SEMERKANDÎ HZ. ZAMANINDA
ANKARA VE CİVARI
Ankara ve civarında tam Osmanlı hakimiyeti 1362 yılında Osmanlı tahtına geçen Sultan Murad Hüdavendigar zamanında kurulur.
Murad Hüdavendigar Ankara şehir merkezinde imar faaliyetlerini başlatır ve günümüzde Çubuk, Akyurt ve Pursaklar ilçelerine bağlı çok sayıda köyün yıllık gelirlerini “Haremeyn” (Mekke ve Medine) vakıflarına tahsis eder.
Ankara’nın kuzey ve batısında“Turasan Bey Memleketi”, “Binari İli”, “Yaban Ovası”,“Mudrıb”, “Çubuk”, “Murtad Ovası”, “Bacı” ve “Ayaş”gibi idari birimler kurularak Ankara Sancağı’na bağlanır.Bölgede Oğuz Türkmen boylarına mensup cemaatlerin yerleştirildiği ve kendi “soy” adlarını taşıyan “Kayı”, “Kınık”,“Kızık”, “Bayındır”, “Alpagud”, “Eymir”, “İymir,” “Peçenek”ve “Dodurga” gibi köylerin varlığı görülür.
Murad Hüdavendigar bölgede önemli Türkmen beyleri ile ahi reisleri ve gazi-dervişlere “tımar” mülkleri verir. Turasan Bey, Baba Kıbel, Elvan Şeyh, Şeyh İvaz,Şeyh Aziz, Yahya Bey, Şeyh Hasan, Şeyh Şemseddin, GülBaba, Şeyh Bahşayiş, Aydın Şeyh, Şeyh Mahmud, Ahi Durak,Şeyh Abdurrahman, Ahi Mahmud, Paşacık, Ahi İsmail, AhiMesud, Yağmur Şeyh, Mehdi Şeyh, Şeyh Yağmur, Hacı Tuğrul,Basri Şeyh, Şeyh Ahmed, Şeyh Ali, Seydi Ali ve Osman Dede gibi bey ve dervişler zâviyeler kurarlar. Ankara’da çok sayıda medrese açılır ve bu medreselerde sayısız alim yetişir.
Numan b. Ahmed diğer adıyla Hacı Bayram-ı Veli hazretleri Melike Hatun Medresesi (Kara Medrese)’nde müderrislik yapar.
4228 Haziran 1389 tarihinde Haçlı Ordusu ile yapılan Kosova muharebesinde şehid düşen Murad Hüdavendigar’dan sonra Osmanlı tahtına oğlu Yıldırım Bayezid Han geçer ve Ankara Sancağı “Anadolu Beylerbeyliği”yani “eyalet” merkezi olur.
Yıldırım Bayezid Han, 1392yılında Candaroğulları’nın Kastamonu şubesi emiri Süleyman Paşa’nın üzerine bir ordu ile yürür. Bu orduda Bizansİmparatoru Manuel Paleologos da bulunur. Ordusu bozguna uğrayan Süleyman Paşa, cephede vefat eder ve Bayezid Han, Kastamonu ve Çankırı topraklarını Osmanlı hakimiyeti altına alır.
Bu dönemde Işık ve Aydosdağları bölgesinde bulunan bazı köyler ile yaylalar Çankırı’ya bağlıdır. Bayezid Han, ordusu ile Ankara’ya gelir ve kışı ordusu ile birlikte Ankara’da geçirir.
Bizans İmparatoru Manuel Paleologos, Ankara’da kaldığı süre içerisinde adını vermediği bir “müderris”le dini konularda münazarada bulunur. Bu müderrisin şehirde çok hatırlı bir kişi olduğunu, yöneticilerin dahi bu müderrisin sözüne itibar ettiklerini anlatır. İmparator bu müderrisin evinde kalır.
Fuat Bayramoğlu bu müderrisin Hacı Bayram-ı Veli olabileceğini savunur. Bazı kaynaklarda Hacı Bayram-ı Veli’nin Yıldırım Han’ın “kapıcıbaşılığı”(özel kalem)nı yaptığı zikredilir. Bu görüşe göre Yıldırım, Hacı Bayram-ı Veli ile Ankara’da kaldığı sürede tanışmış olabilir.
Yıldırım Han’ın Ankara’da kaldığı kış süresince kendisinin ve ordusunun nerede konakladığı bilinmemektedir.Kışı Ankara’da geçiren Yıldırım Han, baharda ordusu ile Konya-Akşehir istikametine hareket eder.
Yıldırım Bayezid Han, 1391 yılında İstanbul’u karadanve denizden kuşatarak, yedi ay süren kuşatma sonunda, Bizanslılar’dan bazı imtiyazlar elde eder.Uzun süre abluka altında tuttuğu İstanbul’u 1395 yılında ikinci kez kuşatır. Kış mevsiminin yaklaşması üzerine kuşatmaya son verir.
1396 yılında Yıldırım Bayezid, İstanbul’u üçüncü kez kuşatır, ancak sonuç alamaz. 1400 yılında Bizans İmparatoru’nun Avrupa ülkelerini yeni bir haçlı seferi için örgütlemeye çalışması üzerine Yıldırım Bayezid, İstanbul’u dördüncükez kuşatır.
Timur Han’ın Anadolu’ya girmesi üzerine kuşatmayı kaldırır.1402 yılında Timur Han ile Yıldırım Bayezid Han’ın orduları Ankara Çubuk Ovası’nda muharebeye girişir.
Yıldırım Han’ın ordusunda bulunan Menteşeoğulları,Germiyanoğulları ve Saruhanoğulları ile kara tatarlarTimur Han tarafına geçer.
Yıldırım’ın çocukları da babasını yalnız bırakır. Neticede Osmanlı ordusu yenilirve Yıldırım Han esir düşer.
İki müslüman ordunun bu muharebesinden sonra Anadolu’da Osmanlı birliği bozulur ve hakim Türkmen Beylikleri yeniden sahneye çıkar. Özellikle Ankara ve civarı bu savaştan büyük zarar görür.
Hasat mevsimi olduğu için köylülerin ürünleri telef olur. Yönetimde çok başlılık başlar ve Candaroğulları Ankara’nın kuzey ve kuzeybatısında hakimiyet kurar. Osmalı tarihinde “Fetret dönemi” olarak adlandırılantarihi süreç başlar.
Şeyh Ali Semerkandî hazretlerinin de Çamlıdere bölgesine bu karışık dönemde geldiği kanaatindeyiz. Hacı Bayram-ı Veli hazretleri de aynı dönemde Ankara şehir merkezinde bir zâviye kurarak, dağılan Anadolu birliğini manen kurmaya çalışır. Anadolu’dan çok sayıda alim ve mutasavvıf Ankara’ya gelir.
Kaynak: Abdulkerim ERDOĞAN “Şeyh Ali Semerkandi ve Sığırcık Suyu” Reyhan Yayınları/2010
Yorumlar -
Yorum Yaz