ŞEYH ALİ SEMERKANDİ HAZRETLERİ

Niyet Hayır Akıbet Hayır

ATÇA MAHALLESİ (KÖYÜ)

 

NOT:KÖYÜN TANITIMINA KATKI SUNMAK İSTEYENLER..  
kazimatalik@gmail.com  
mail adresinden ulaşabilirsiniz.


ATÇA KÖYÜ

ÇAMLIDERE'NİN ÖRNEK KÖYÜ


Köy konağıyla, umumi tuvaletleriyle, Muhtarlığıyla, Camisiyle, Parkıyla, Toplatı odasıyla, Düğün Dernek Odasıyla, Gasilhanesi ve Yemekhanesiyle ATÇA KÖYÜ ÖRNEK KÖY SEÇİLMİŞTİR.




Atça, Ankara ilinin Çamlıdere ilçesine bağlı bir mahalledir.

Ankara ili Çamlıdere İlçesi sınırları içerisindeki Atça Köyü'nün tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, mahalledeki tarihi mezarlara ve mahallenin yaşça ileri gelenlerinin anlattıklarına göre Bugünki Özbekistan'ın Buhara kentinden kalkıp gelen bir baba ve üç oğulun (babaları Horasanda vefat etmiştir. oğullardan birisi ise Güvem Nahiyesinde Kesemahallesi beğenip kalmış)o kardeşten Deli İmam sülalesi gelmiştir. Mahalleye gelip burayı yurt edinen iki kardeşin soyundan gelen köy halkı, daha sonraki yıllarda bir başka sülalenin de köye gelmesiyle üç ayrı sülale olarak mahallesi bugünlere kadar getirmiştir.Bunlara Hatıplar, Bodurlar, Küt Hasanlar ve Çaluklar denir.

Mahallenin tarihinin köye ilk gelen iki kardeşin mezarlarından ve onlardan sonraki neslin mezarlarından geçmişinin en az beş-altı yüz yıl olduğu tahmin edilebilmektedir.

Atça mahallesi 1960 lı yıllar itibarı ile bağlı bulunduğu Çamlıdere ilçesinin en kalabalık mahalleninü oluşturmuştur. Ancak sonraları başlayan göçler sebebiyle bu sayı git gide düşmüş ve diğer köyler gibi onun da hane sayısı 400-500 gibi rakamlardan 20-25 e kadar inmiştir. Ancak son zamanlarda şehre göçeden ve belli bir gelir düzeyine ulaşan köylüler, yıkılan eski evlerinin yerlerine veya baba ve dededen kalma arazilerin üzerine gayet güzel ve gösterişli evler ve villalar yapmaya başlamışlardır.

Mahallenin geçmişte bir orman mahallesi olduğu, çok yoğun geniş yapraklı ağaç türleri ile kaplı olduğu bilinmektedir.ancak gerek hayvancılık gerekse yanlış kullanım nedeni ile günümüzde çorak nitelik kazanmıştır.Sürekli dışarıya göç verme nedeni ile köy sabit nüfusu gittikçe düştüğünden doğa son yıllarda kendini yenilemeye başlamış özellikle meşe palamutu cinsi ağaç tür yetişmiş durumdadır.

Mahallenin camisi yaşlıların anlattığına göre ilk olarak etraftaki ormanlardan istifadeyle tamamiyle ahşap olarak yapılmış ancak daha sonra bir yıldırım çakması sonucu yanmış ve yerine betonarme bir cami yapılmıştır.

NOSTALJİ

 

Düğünlerde sinsin oynanır, sinsin ateş etrafında oynanan oyuna denir yöresel yemeklerinden etli testi pilavı meşhurdur, tatlılarından ise höşmerim meşhurdur

Yemek kültüründe et yemekleri ve hamur işi büyük yer kapsar.Düğünler örf ve adetlere göre yapılır. Anadolu halkının evinden eksik etmediği tarhana çorbası, süzme yoğurttan yapılan keş, et suyundan ve diğer bazı bakliyatın karışımından yapılan düğün çorbası ile keşkeş ve ayranlıaş mahallenin ana yemekleridir.

Atça mahallesinin evleri, doğudaki evlerin aksine bölgeye has bir özellik olarak ağaçtan yapılmıştır. Evler genelde iki katlıdır. Alt kat ahır (nahır) denilen hayvan barınağıdır. Bu mahallede hayvanlar için evden ayrı müstakil bir ahır yapıldığı görülmemiştir. Bunun sebebi ise zorlu geçen kış aylarının beraber paylaşılması olabilir.

İnsanlar sadece kışlık yiyeceklerini temin edecek kadar eker ve biçerler. Bunun sebebi ise mahallenin taşlık arazi üzerine kurulmuş olmasıdır.

Atça mahallesinin güneyini ise meşe koruları teşkil eder. 2000 li yılların başlarına kadar köylü suyunu mahallenin içinde ve dışında açtıkları taş örme kuyulardan temin etmiştir.

Ayrıca mahallenin girişinde, köy köprüsünün girişte sağ kısmına kalan yanında, "Mağaza" adı verilen, sulama suyu temin etme amaçlı kurulu büyük bir kuyu vardır. Eni ve boyu 25'er metreden fazladır. Bayağı da derindir. Etrafının korunaklı olmaması, canlılar için tehlike arzetmektedir.

Mahallede üç mezarlık bulunmaktadır: Birisi mahallenin ilkokulunun karşısındaki, beş on çam ağacının altında bulunan ve neredeyse izleri silinmek üzere olan mezarlık, ikincisi, köye çamlıdere istikametinden gireken sağ tarafta bulunan mezarlık ve üçünçü ve son olarak da bu mezarlığın karşısındaki yeni mezarlıktır.

Mahallenin enlem ve boylamı, 40 30 37 N ile 32 24 12 E enlem ve boylamları arasındadır. Ankara iline 120 km, Çamlıdere ilçesine 10 km uzaklıktadır.

Mahalleye, tem otoyolundan Ankara istikametine giderken Çamlıdere gişelerinden girdikten 5 km sonra ulaşabilirsiniz.

Kuzeybatısında mantarlarıyla meşhur "Karatepe", Kuzeyinde "Öküzdağı" adıyla bilinen yüksekçe bir dağ bulunmaktadır. Bu dağa "Öküzdağı" denilmesinin sebebi, vaktiyle büyükbaş hayvanların güdülmesinin bu dağda yapılmasıdır. çobanların bu dağda günlerce kaldıkları rivayet edilmektedir. Bağlı bulunduğu çamlıdere ilçesine 7 km kadar uzaktır. Orman Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre 31. madde kapsamında olduğu için köy, orman mahallesidir.

ACISU

Atça mahallesi, kendisini meşhur eden en önemli özelliği ise, mahallenin doğu kısmında Erencük ve Kanlımeyram denen mevkiye varmadan karşınıza çıkacak olan Acısu isimli doğal bir kaynak suyudur. Bu su iki kuyudan oluşmaktadır. Birisi büyük kuyu diğeri de küçük... Büyük kuyu ağzı devamlı açık olduğunda suyun içindeki minarellerin ve gazların uçmasına mahal verir. Bu sebeple içimi pek hoş olmaz. Ancak ağzı kapalı tutulan ve küçük olan kuyudaki su ise içimi pek lezizdir. Su, adı gibi acı değildir. doğal maden suyu tadında ve kıvamındadır. Ayrıca Acısu ve çevresinde erken dönemlere ait pek çok kalıntılar ve mezarodaları bulunmuştur.

Acısuyun hemen 100 150 metre yukarısında bir şehit kabrinin de bulunduğu söylenmektedir. Ne gariptir ki bu şehit mezarı, yaklaşık 3 km uzaklıktaki Ahatlar mahallesinin mezarlığında bulunan şehit mezarıyla, arasında çukur bir ova bulunmasına rağmen hemen hemen aynı hizada ve yüksekliktedir. Yani mezarlar birbirini görebilecek yükseklikte ve hizadadır.

Mahallenin iklimi, karasal iklim etki alanı içerisindedir. Ancak mahallenin yerlileri ve eskileri, bu iklimin yavaş yavaş ortadan kalktığını, 1990 lardan itibaren iklimin giderek değiştiğini ifade etmektedirler. Bu değişimin başlıca sebebinin çamlıderenin hemen yakınındaki Bayındır ve Çamlıdere barajlarının genişletilmesi olduğu söylenmektedir.

Mahallenin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Köylünün başlıca geçim kaynağı hayvancılıktır. Çiftçilik ise yok denecek kadar azdır. Mahallede yetişen başlıca meyveler: Acı erik, acı elma ki bunlar genelde pestil yapımında kullanılırdı. Yaz armutu (sarı armut), kış armutu (yeşil armut), aluç, ahlat.

Adına mimi denilen adeta her biri buğday tanesi gibi kırmızı renkli çalılıklarda yetişen küçük küçük yabani yemişler  vardır. Bu yemişin rengi koyulaştıkça tadı da güzelleşir, tatlanır. Ancak uğraşmaya değmeyecek kadar küçük oldukları ve zahmetli dikenler arasından toplamak gerektiği için sadece çoçukların veya yoldan geçenlerin "Şunun tadına bir bakayım" diyenlerin yemişi olmuştur.

Ayrıca mahallede "eyşi" diye tarif edilen ve günümüz semt pazarlarında "pestil" olarak bilinen bir katık türü de yapılmaktadır. Bu katık, genelde ekşi erikten ve ekşi elmadan yapılır.

Mahallede ve çevresindeki ormanlarda yetişen ekşi elma gayet küçük bir yapıya sapitir. Bu meyveler, aşılanmadıkları için, oldukça ekşidirler ve neredeyse yenilemeyecek kadar ekşidirler.

Yörede söylenen ve neredeyse bir darb-ı mesel haline gelen, "Eyşi elma ile eyşi eriği Atça'nın bebelerinden başka yiyen olmaz" sözü, mahallenin ve hatta yörenin geçmişte içinde bulunduğu maddi sıkıntılı dönemleri ve coğrafik olarak verimsizliğini anlatmaya yeter.

Kış armutu, Atça'da çok güzeldir.

 



ATÇA KÖKYÜNE ÖZGÜ YÖRESEL KONUŞMA ÖRNEKLERİ

Bir çocuk çok sevildiğinde ve mavi gözlü olduğunda, "Gok gozlu ak bebe «Gök gözlü ak bebe»" derler.
Yapılan bir şey beğenilmediğinde veya hakir görüldüğünde, "Allah döküle goya veya allah döke goyasın" derler.

Bir şeyin başkasında olmadığını veya erişilemezliğini ifade etmek için, "Dökegomuşlar" derler. Kendisinde olmadığını ifade etmek için "Dökegodum" derler.

Yine birisine kızıldığında, "Allah beygiriği vessin" derler.

Kendi kendine töbe eden bir kimse, "Estafurullah min (bin) kere töbeee" der.

Bir şeyin tam olmadığını ifade temek için, "Oldu gaylıııı..." derler.

"Bilsem" yerine "Bissem" denir.

Bir çocuğa kızıldığında, "Gavurun bebesi.." derler.

İpe "Urgan" derler.

Kaynatılmış buğday ve yoğurt karışımından yapılan yemeğe "Ayrannaş (Aynalı aş)" derler.

bazı kelilerin kullanımı:

Ramazan.....Iramazan

Reçel......İreçil

limon....ilimon

Raf.....Iraf

Recep....İrecip

Mehmet....Memmed

Ayşe....Ayşa....

Fatma (Fadime).... Fedime

Gülsüm.... Güssü

Abdurrahman...Abdıraman

Pınar (Çeşme).... Buğar

Kara (siyah)........ Gara

Beyaz.....Ak

Atça Köyü

Eski adı “Acıca” olan yerleşme, ilçenin kuzeybatısında, 1210 metre rakımda, çevre köy yolları güzergâhı üzerinde orman bitişiği köylerdendir. “Acıca” adını köyün yakınında bulunan maden suyundan almıştır. İlçe merkezine 10 km uzaklıkta bulunan Atça Köyü, Ahatlar, Avşarlar, Çamköy, Müsellim, Kuyubaşı ve Eldelek köyleri ile komşudur.

Engebeli araziye sahip olan bölgede Çatak, Pusat, Metmenli, Sarı (1335 m), Karadağ (1341 m), Peri (1402 m) ve Karaağaç tepeleri ile Kürklüdere, Belendoruk, Marallar ve Dedebağlar mevkileri bulunmaktadır.

Atça Köyü’nün batısında Karadağ Tepe’nin yakınında Atça Yaylası vardır. Karaağaç, Osmansuyu ve Devletboğazı dereleri Çay Deresi adını alarak Cevizgüneyi Tepe yakınlarında Ahatlar Deresi ile birleşir. Çay Deresi de Tatlak Köyü’nden geçerek Doymuş Köyü yakınlarında Bayındır Baraj Gölü’ne ulaşır. Bölgede orman bakiyesi çam, meşe korulukları ile çalı türü ağaçlar görülür.

Atça Köyü’nden, 2009.
Atça Köyü’nden, 2009.

Atça Köyü’nün güneyinde ve 500 metre yakınında “Acısu” adı verilen doğal bir kaynak suyu vardır. Bu su iki kuyudan çıkmaktadır. Büyük kuyunun ağzı devamlı açık olduğunda suyun içindeki minareller ve gazlar uçtuğu için içimi pek hoş olmaz. Ağzı kapalı ve küçük olan kuyudaki su ise içimi pek lezizdir. Su, adı gibi acı değildir. Doğal maden suyu tadında ve kıvamındadır. Ayrıca Acısu ve çevresinde erken dönemlere ait pek çok kalıntılar ve mezar odaları bulunmuştur. Bölgeden çıkan Roma dönemi antik yapı malzemeleri köy içinde yapıların duvarlarında bolca görülür.

Atça Köyü, bölgede Türkmen iskanının yapıldığı ilk köylerdendir. 1463 yılı Ankara Tahrir Def-teri’nde “Acıca” adıyla “Mudrıb” idari birimine bağlı ve komşu Tatlak köyü ile birlikte kaydedilmiştir. Acıca ve Tatlak köyleri 1463 yılında toplam 32 hane ve yaklaşık 160 nüfusludur.

1530 yılı Ankara Tahrir Defteri’nde ise Yabanabad kazasına bağlı olan Acıca (Atça) Köyü, “Acıca ve Tatlak” olarak kaydedilmiş, iki köy toplam 28 hane, 27 mücerred (bekar erkek), yaklaşık 167 nüfuslu, yıllık hasılatı 3.200 akçe ve yıllık verki geliri de sipahilere aittir.

1571 yılında ise Acıca ve Tatlak köylerinde nüfus artışı görülür ve iki köy toplam 81 hane ve yaklaşık 422 nüfusludur.

1909 yılında Acıca Karyesi’nden Hatiboğlu Hacı Hasan bin Süleyman ile Gerede’nin Ovacık Karyesi’nden ve Yıldız Sarayı marangozbaşısı İbrahim Bey’in yakınları arasında arazi ihtilafı yaşanır. Aynı şekilde Çıtak karyeli Hacı Hasan’ın Yabanabad’ın Atça karyesinde sahibi olduğu Derecik Çiftliği’ne Aşağıovacık köylülerinin müdahelesi söz konusu olur.

Atça Köyü, 2009.

Atça Köyü’nün ilk camii tamamen ahşap olup, yıldırım düşmesi sonucu yanmış ve yerine yeni minareli bir cami yapılmıştır. Geçmiş yıllarda içme suyu kuyulardan temin edildiğinden köy girişinde “mağaza” adı verilen, sulama suyu temin etme amaçlı büyük bir kuyu vardır. Ayrıca yerleşmede üç mezarlık bulunmaktadır.

“Sofu Hoca” lakaplı Hüseyin Yılmaz, “Cinci Hoca” lakaplı Cin Hüseyin, Hafız ve bestekar Amir Ateş’in babası Hafız Vehbi Efendi Atca köylüdür.

Günümüzde Atça’da tarım ve sığır besiciliği yapılır. İçme suyu şebekesi, köy camii, köy meydanında çeşme, umumi hela, çocuk parkı ve üç adet çok amaçlı köy konağı mevcuttur. Geleneksel mimaride yapıların bir kısmı halen korunmaktadır. Yeni yapılaşma da devam etmektedir.

Cumhuriyet döneminde önce Yabanabad (Kızılcahamam) kazası Şorba (Ali Dede Şeyhler) nahiyesine bağlanan Atça (Acıca), 1953 yılında Çamlıdere ilçesi Merkez bucağına bağlanır. 1975 yılında 311 nüfuslu olan Atça Köyü’nde 2009 yılı adrese dayalı nüfus sayımında 59 erkek, 51 kadın ve toplam 110 kişi oturmaktadır.

Atça Köyü’nde tarihi bir “mağaza” (büyük su kuyusu), 2009.



Yorumlar - Yorum Yaz
@

NİYET HAYIR AKIBET HAYIR


Hava Nasıl Olacak
Takvim
Üyelik Girişi