NOT:KÖYÜN TANITIMINA KATKI SUNMAK İSTEYENLER..  
kazimatalik@gmail.com  
mail adresinden ulaşabilirsiniz.

Dağkuzören, Ankara ilinin Çamlıdere ilçesine bağlı bir mahalledir.

Sırasıyla Kuzvirandağ, Dağkuzviran, Dağkuzören adını almıştır.

Kuz/Guz, “Gölgede kalan, güneş görmeyen yer” anlamındadır. 1463-1523 yılları arasında kurulmuş bir köydür.  1522/1572 ve 1840 yılı kayıtlarında Yabanabad Kazasına bağlıdır. Köyde Bizans Dönemi ören yeri ve antik malzeme vardır.

Ankara il merkezine 125 km, Çamlıdere ilçesine 35 km uzaklıktadır.

Mahallenin iklimi, karasal iklim etki alanı içerisindedir

Her mevsim kendine has iklimi doğası ve insanıyla keşfedilmemiş özgün bir diyar dağkuzören.

 

 

Tarih kitaplarındaki kısa tarihçesi ve köyden farklı fotograf karaleri sunulalım sizlere;

Dağkuzören köyü halkının kesin olarak nerden geldigi bilinmemektedir. Asyadan, Anadoluya göç eden, hayvancılıkla uğraşan ve göçebe hayatı yaşayan "Yörük" topluluklarına köy, yaylak ve kışlak yerleri verilmistir. Bu yörüklerin bugünkü Dağkuzören de yerleştikleri tahmin edilmektedir.

Dağkuzören'in kuruluş tarihinin 1463 ten sonra, 1523 ten önceye raslamasıda, Yörüklerin zorunlu iskana tabi tutuldukları tarihle örtüşmesi ve yörüklerle ilgili anlatımları andıran yer isimlerininde bulunması bu tezi  kuvvetlendirmektedir.

 

 

Adının  1800 lerin başında Yabanabat kazasına baglı diger iki köyle (Kizilcahamam a bagli Bezcikuzören ve Eyerlikuzören)  aynı olması sebebiyle karışıkliga yer vermemek için köyün cografi özelligininide yansıtan "dağ" kelimesi eklenerek köyün adı "Kuzvirandağ" olmuştur.

Cumhuriyet döneminin başlarında sona eklenen "dağ" kelimesi başa alınarak "Dağkuzviran"olmuştur. Daha sonra dil inkilabi neticesinde "viran" ların "ören"e cevrilmesiylede "Dagkuzören" olmuştur.

 

 

Dağkuzören köyü 3 mahalle olarak kurulmuş, Ahmetler ile Ören mahallesi bir mahalle iken daha sonra tahminen 1700 lerin sonlarında birbirlerinden ayrılarak 2 mahalle olmuslardır. Dağkuzören 1463 -1523 seneleri arasinda Osmanlı döneminde kurulmuş köylerdendir. Ilk defa 1523 devlet defterlerinde ismi yer alan Dağkuzören köyünün adı, eski dilde "güneş görmeyen yer, gölge yer" anlamına gelen "Kuz" kelimesiyle, eski yerleşim yeri anlamina gelen "Viran"kelimesinin birleşmesinden oluşmuş "Kuzviran" olarak geçmektedir.

 

 

Slaytlarda yer verilen fotoğrafların büyük bir kısmında Eyüp GÜLŞEN'e ait  olup, kendisine bu güzel fotoğraflar için teşekkür ediyoruz.

Köy sınırları içerisinde rakımı 2044 m olan Ankara’nın en yüksek tepesi bulunmaktadır, Mahya tepesi denilen mevkide orman Bakanlığının yangın gözetleme kulesi bulunmaktadır.

Bursa kadısı Ömer Kamil Efendi, oğlu Bursa kadısı ve ulu cami imamı hatibi kadı Ahmet Hamdi Efendi ile yine oğlu hafız ve müderris Mehmed Kemal Efendi**Müderris Hüseyin Efendi**Kızılcahamam müftüsü ve kurucusu koca müftü Abdullah Bilgin hoca tarihi şahsiyetlerdir. Bu şahsiyetler Dağkuzören de egitim ve öğretime verilen önemin bir göstergesidir.

Ömer Kamil Efendi ile Ahmet Hamdi Efendi ve hafız Mehmed Kemal Efendi Dağkuzören li Osman Hoca gillerden olup Ayaşa oradan Bursaya gitmiş bir ailedir. Her üçüde Ankara fetvasına milli mücadelede imza atmışlardır.

Köyde Ankaranın eğitimine katkı sağlayan ilköğretim müfettişi Ali Bilgin yörede tanınmış bir eğitimcidir. Aynı köyden kamu yönetimi uzmanı-müfettiş -öğretmen ve yönetici Mustafa Bilgin MEB merkez teşkilatında milli eğitimi geliştirme projesi kapsamında; üniversitelerde ikinci öğretim, yeni 23 üniversite kurulması, eğitim fakültelerinin müfredatının geliştirilmesi, yabancı dil ağırlıklı liseler, laboratuvar okulları, okul yapıları gibi alanlarda eğitimimize ciddi katkılar vermiş olup merkez teşkilatında ve yörede iyi tanınan bir eğitimcidir.

 

DAĞKUZÖREN KÖY BALININ ÖZELLİKLERİ

Osmanlı padişahlarına bal gönderen yöre olarak bilinen Çamlıdere ilçesinin organik bal havzası florası içinde bulunan Dağkuzören köyü, yaban bitki örtüsü ve doğasıyla tarih boyunca,balından söz ettirmeyi başarmış ve osmanlı sultanları için saraya özel balların bu yörede yetişdirildiği bilinmektedir.

Bitki örtüsü olarak bölge organik bal üretiminin tüm özelliklerini taşımakta, şehir ve çevre kirliği üreten tesislerden yüzlerce kilometre uzakta olması ve yaban bitki örtüsü anzer balı yetiştirilen bölgeyle en az %50 uyumluluk göstermesi ve onun dışındada endemik kendine özgü bitki çeşitlerine rastlanıyor olması bala ayrı bir oroma ve doğallık katmaktadır...

1990 lı yıllara kadar aktif devam eden arıcılık yeni neslin bu işe girmemiş olmasından dolayı geçici bir kesintiye uğramış olsada 2012 yılında yeni yapılan yatırımlarla arı kolonisi ve arıcı sayısı yeniden artmış ve özlenen Dağkuzören balı yeniden hala sınırlı sayıdada olsa ulaşılır olamaya başlamıştır.

---

Yorumlar - Yorum Yaz

---